iyi böyle, herhalde.
yetemedim kendi kendime.
beceriksizce birkaç adım, sendeleyip düşmelerle çoktandır tanışık
acıtmıyor desem yalan, çok acıttı desem düne haksızlık
bugünün güneşi ısıtmıyorsa, ki bir dört duvar düşün
ev değil sonuçta, ev olsun istediğin sarmaşık
gönlü de yokmuş üstelik ev olmaya,
gönlünü de kırmış, belki kasten belki kazara
fark etmiyormuş zaten çoktandır
kırığını kendi onarmaya alışık.
yasaklamış kendine sayısız şeyi, bin kere çiğnenecek tonlarca kural
gurur da duymamış hani, aksine, kamburu işlemiş ruhuna
her sabah boynu bükük uyanmamışsa da
içindeki burukluk her akşamüstü kara bulut gibi çökmüş omuzlarına.
yollar karmaşıktır dememiş, bulmamış bahane başkalarına
avutmamış kendini daha fazla.
gün ışığı ısıtmaz olmuş, artık ısrara gerek yokmuş
bir ihtimali uğurlamış kendince, bir nevi veda güzelliğine
kendimde yarattığım güzelliğine,
olmayan güzelliğine.
sandığım güzelliğine.
istediğin halde vazgeçememenin sancısı,
gecenin karanlığında gözlerinin sanrısı.
herhangi birisin artık, bir yabancıdan farksızsın.
yanı başımda dahi dursan,
olmanı istediğim yerden,
korktuğumdan daha uzaksın.
meryem betül şahin
Yorumlar
Yorum Gönder