insan
Sakin bir yağmurun sokağı temizlemesi ne kadar somut bir gerçekse, soyut gerçeklerle bizi baş başa bıraktığı da o kadar gerçektir. Ahenkli bir yağmur insanlarda özlem duygusunu uyandırır. Unutmanın verdiği ufaklıktan kurtarır, bu yüzden yağmurdan nefret ederim.
Okunan bütün yazılarda, izlenen veya duyulan bütün yayın organlarında yağmura karşı bir kahvenin mükemmel gittiğini, toprak kokusuyla birleşen Suç ve Ceza’nın harika bir ikili olduğu gösterilir. Oysaki ben ıslak kıyafetlerle peçete satmanın, ıslak battaniyemi nasıl kurutabilirim diye düşünmenin harika olduğu düşünmüyorum. Hayatın bize sunduğu romantizm, empati yeteneğimizi kaybetmemize neden oluyor. Bu romantizm hepimizin hoşuna gitmiştir. Yağmur yağarken sevgiliyi anımsamak, kar yağdığında huzuru hissetmek gibi saçma ve standart düşünceler bazılarının endişesi olabiliyor. Bunlardan sorumlu olduğumuzu söylemek hoşumuza gitmez fakat bir ailenin içine doğduğumuz için ve “ademi” bir dine mensup olduğumuz için şanslı ve cennetti hak ettiğimizi söylemek doğru olmaz.
Aheste yağan bir gece yağmurunun verdiği,
Doğan güneşin bizden çaldığı duygular
Kasvetli türkülerde anımsanan kişiler
Elde etmenin verdiği mutluluk
Kaybetmenin korkusu…
Gerçek nedir?
Aheste yağan bir gece yağmurunun verdiği,
Doğan güneşin bizden çaldığı duygular
Kasvetli türkülerde anımsanan kişiler
Elde etmenin verdiği mutluluk
Kaybetmenin korkusu…
Gerçek nedir?
Hatırlamak için unutmaya ihtiyacımız var.
Samet Çınarcıklıoğlu
Yorumlar
Yorum Gönder