akrep ve yelkovan


akrep ve yelkovan


yitik gün kavramı ve pili bitmiş bir saat.

yeşil duvarlar yıkılmak mı istiyor, yıkıldı yıkılacak

zaman akıyor, her gün aynı tavan gülümsüyor alayla

açık yaralar karanlıkta daha çok parlıyor, 

ses etme diyor biri, aynadakine dönüp bakmıyorum

gitmem gereken yerlere yetişmiyorum artık, 

çünkü ben hep sabaha karşı çeyrek kalıyorum

belki dört, belki beş

bildiğinden değil, bilmeni istediğimden hiç değil

sahipsiz bir radyo frekansından farksız cızırtılarım 

ve siyah beyaz bir filmden kalmış anılarım.

merak ediyorsan, şayet

başa dönseydim, başladığım yerden dönüp giderdim.

bir sabah kırmızı kalemimi kaybettim, sebebi sendin.

kendi evimde savunmasız kaldım, 

kendi evimde sol yanımdan vurdular, elleri titremedi 

evim dediğim yerden sürdüler beni.

halbuki gelebilseydim ben, korkmasaydım senden

sana bir şey soracaktım. 

dudaklarımın ucunda dikenler, 

sussam batıyor, konuşsam kanıyor

sahi bu kan nereden geliyor? 

annem kızacak bana, ortalık kirlenmiş diyecek, sebebi sen olacaksın.

bir gün aklımı başıma alacağım, ortada sen kalmayacaksın.

bir gün, bütün her şey ne için anlatacağım sana 

hayatın kaçınılmazlarından, şüpheden ve ölümden

hiç bilmediğin bir duygudan söz edeceğim.

bir gün, bir an kadar kısa sürecek

ben ya seni, 

ya kendimi seçeceğim. 

seveceğim.

kaybedeceğim.


meryem betül şahin

Yorumlar

Popüler Yayınlar